14 Kasım 2016 Pazartesi

Jamie Dornan Verdiği Röportajlarda 'Karanlığın Elli Tonu' ve Dakota Johnson'dan Söz Etti


Jamie Dornan, geçtiğimiz aylarda film ve dizi tanıtımları esnasında verdiği röportajlarda Grinin Elli Tonu ile gelen şöhretten, devam filmlerinden ve Dakota Johnson'dan söz etti.

*Röportajların tamamını okumak için bağlantılara tıklayın lütfen :)

Marie Claire UK

Son iki filmi aynı anda çekilen Grinin Elli Tonu serisi devam filmleri hakkında: "Bu daha az baskı hissettiğimiz bir yapım oldu."

Dakota Johnson hakkında: "Bu çılgın macerayı beraber yaşadık. Dakota benim neler yaşadığımı biliyor ve ben de onun neler yaşadığını. Çok iyi anlaşıyoruz, beraber gülebiliyoruz, yanyanayken rahat olabiliyoruz -ki bu da önemli bir şey, çünkü Tanrım, onunla anlaşamadığımızı düşünsenize... sonu böyle olan korkunç kast hikayeleri duydum. Beraber yakın sahneler çekecek oyuncuların anlaşamaması durumu... bu hiç iyi olmaz."

Özgürlüğün Elli Tonu balayı sahnelerinin çekildiği Fransa'nın Nice kentine düzenlenen saldırı hakkında: "Çekimlerin neredeyse bitiminde yaşandı, bizim için büyük bir ayılma anıydı. Ertesi gün çekimlere devam etmek... tüm yaşananlardan sonra para için film çekme fikri çok sinir bozucu ve aptalca gelmişti."



TV Weeek

"Ne benim ne de eşimin BDSM'ye eğilimi yok, seks hayatımızdan bahsettiğime inanamıyorum! Ne komiktir ki BDSM üzerine adeta bir sektör oluşmuş ve bu tarz bir seks hayatına eğilimi olan çok fazla insan var ama ben onlardan biri değilim, bu konuyla uzaktan yakından ilgimi çekmiyor."

Grinin Elli Tonu'nda rol alma nedenin neydi ve sonuçları ne oldu? Hala o deli gömleğinden kurtulamıyormuş gibi hissediyor musun?

Jamie: Evet ve hayır. Ailem ve arkadaşlarımın düşüncesi dışında kimin beni nasıl algıladığı umurumda bile değil. Mücadeleyi seviyorum. Belki kariyerim boyunca hep bu karakterle yargılanacağım ama bu aynı zamanda demek oluyor ki o kalıbı yıkmak için mücadele edeceğim. Çok büyük hayran kitlesine sahip bir yapımda yer almak bana büyük kapılar açmasının yanı sıra bazen korkuya kapılmama da neden oldu. Bu iş dengeyi bulma meselesi. Mesela Grinin Elli Tonu'ndan bu yana üç tane bağımsız filmde rol aldım.

The Fall ile övgü dolu eleştiriler aldın ama Grinin Elli Tonu için aynısı geçerli olmadı. Bununla nasıl başediyorsun?

Jamie: Hatırlıyorum da Instagram hesabım varken biri bana kötü eleştrilerin bir kolajını yapıp göndermişti. Acayip komik bulmuştum. Hatta bir eleştirmen benim/karakterimin "yulaf gevreği kadar karizmatik" olduğunu söylemiş. Böyle şeyleri dert edecek biri değilim ben.

Yani bu seni hiç etkilemedi mi?

Jamie: Hayır. Ben, bu eleştirileri kişisel olarak hiç umursamasam da, insanlar kitaplar ve kitapları seven hayranlar hakkında korkunç şeyler söylüyor ve bu eleştiriler o insanlara büyük saygısızlık. Doğrusu ben bile o filmde kendimi iyi bulmuyorum. Sanırım şimdiye kadar ki en kötü performansımdı ve bunu itiraf etmekten de çekinmiyorum. Bazen bazı şeyler sizin kontrolünüzde olamıyor maalesef, fakat bu bir bahane değil tabii ki. Yulaf gevreği benzetmesi biraz ağır olsa da ona katılıyorum. Ve eminim o eleştirmenin diğer on yedi takipçisi de katılıyordur.

Bazı insanlar Grinin Elli Tonu'nun bazı yönlerini çok abartıyla kaşıladı, bazılarıysa bunun sadece kadınlarla erkekler arasındaki ilişkilere yönelik olduğunu düşündü. Peki sen bunu beyaz perdeye nasıl yansıttın?

Jamie: İkincisini tercih ederek, çünkü bu eseri yazan kişinin de amacı buydu. Kitapların içeriklerine yönelik yapılan tartışmaları şaşkınlıkla izliyorum. Kitaplar ne kimseyi incitiyor ne de buna yönelik bir amacı var. Bu yüzden kötü hissetmiyorum. İtaat ve sadomazoşizm konusunda detaylı bilgi sahibi olmayanlar bunun bir his meselesi olduğunu anlayamıyor. Mesela kart oyunları oynayan ve bundan hoşlanan insanlar da var. Bu durum beni ürkütüyor (gülüyor). Çünkü bizden önceki jenerasyonlara göre daha liberal, daha toleranslı, daha az katı ve daha fazla açık görüşlü olduğumuza inansak da aslında öyle olmadığımızı düşünüyorum. Hala muhafazakar ve dini inanışlarla güdülen bir toplum olmaya devam ediyoruz. 


Jamie, Grinin Elli Tonu'nun gişedeki başarısının The Fall seyirci kitlesini artırmış olabileceğini düşünüyor.

"Grinin Elli Tonu sayesinde muhtemelen The Fall'u izleyen insan sayısı arttı. Eğer Grinin Elli Tonu izleyicilerin gözünü açtıysa bu iyi bir şeydir."

 
Jamie'nin 'The Fall'daki rolü, ve peşi sıra gelen 'Grinin Elli Tonu' filmleri, onu neredeyse bir gecede dünyaca ünlü bir yüz hâline getirdi. Bu olaydan, şaşırtıcı derecede bir tevazuyla, "Böyle bir şeyden sonra önünüze gelen seçenekler, aynı ortamı dahi paylaşmayı hayal edemeyeceğiniz insanların sizi fark etmeleri, size fırsatlar sunmaları... Bu benim için bir gecede değişti," diye bahsediyor.


Dornan, The Fall ve Grinin Elli Tonu gibi riskli ve zorlayıcı rolleri hakkıyla yerine getirmek için korkusuz olmanız gerektiği konusunda ısrar ediyor. Elli Ton serisinin ilk filminde; milyarder Christian'in bakire Anastasia Steele'i tuhaf cinsel zevkleriyle tanıştırmasını izlemiştik. Film eleştirmenleri memnun edemese de gişede 571 milyon $ gibi büyük bir hasılat yapmıştı. Karanlığın Elli Tonu'nda ise olaylar derinlik kazanıyor.

"Bu defa [Christian'ın] neden böyle bir yol izlediğine ve neden kontrolü elinde tutma mecburiyeti hissettiğine yakından bir bakış atacağız. Ve ayrıca kitaplardaki tabirle daha fazla 'vanilya ilişki'ye odaklanacağız. Ana ile sıradan bir çift olup normal bir ilişki yaşamalarına tanık olacağız. Fakat işleri karıştıran başka şeyler olacak..."

Bunlardan biri de Christian'ın iş ortağı Elena Lincoln'un (Kim Basinger) konuya dahil olması. EL James'in çok satan serisini okuyanlar bilirler, bu olgun kadın Efendi Grey'i tuhaf cinsel zevklerle tanıştıran insan. Hikayeye yeni dahil olan karakterler dışında kamera arkasında da değişiklikler söz konusu. James Foley yönetmenlik koltuğunu, EL James ile arası pek de iyi olmayan Sam Taylor-Johnson'dan devraldı. Senaryo ise EL James'in yazar eşi Niall Leonard tarafından kaleme alındı. Serinin yazarının da tıpkı hikayedeki karakter gibi kontrol manyağı olduğunu söyleyebilir miyiz?

"Bu kitaplar Erika'nın bebekleri,"
diyor Dornan. "Elli Ton filmleri üzerinde verilecek kararlarda sonuna kadar hakkı var. Ama Erika ve James Foley'nin arası çok iyi. Çok iyi anlaşıyorlar. [Foley, sete] farklı bir enerji getirdi. Bu işe damgasını vuracak."
 


Dornan 2014 öncesinde kendini hayatına bu kadar adamasaydı belki de Grinin Elli Tonu'nda rol alamayacaktı. EL James'in çok satan seks romanının uyarlamasında Dornan ve Dakota Johnson baş rolleri paylaşıyor.

Hiç pişmanlık duyuyor mu? Çoğu kişi cinsel şiddet konusunda seri ile ilgili hala dırdır edip duruyor. Ve film bunun devam etmesine neden oluyor.

"[Karar vermeden önce] olaya her açıdan bakıyorsunuz," diyor. "Sonrasında sizi nelerin bekleyeceğini düşünüyorsunuz. Ölçüp biçmeniz gerekiyor. Kalbinizin sesini dinliyorsunuz. Ama evet, herkesin bu konu hakkında kendince bir fikri var.

Kitabı henüz okumamış ya da filmi henüz izlememiş olan insanların çok kesin fikirleri var. Diğer yandan ise oldukça olumlu düşüncelere sahip obsesif hayranlar. Fikir bölünmesine neden olacağını seziyordum ve açıkçası bu hoşuma da gitti."


Grinin Elli Tonu'na seçildiği haberi yeni James Bond'un açıklanması kadar yankı uyandırdı. (Bu arada [hayranlarca] Dornan'ın yeni James Bond olma ihtimali de oldukça yüksek.) Tüm bu ilgiyi nasıl göz ardı edebiliyor?

"Grinin Elli Tonu vizyona girdiğinde, İngiltere'nin en ücra yerlerinden birinde inzivaya çekildik. Telefonlarımızı sadece haftasonu açıyorduk. Neredeyse hiç online olmadık. Bir işin içine ne kadar işler o kadar kötü olur."
 


Eşi Amelia Warner hala Grinin Elli Tonu'nu izlememiş. "Neden izlesin ki? Bir insan bunu kendine neden yapsın?" Ve kızları hala onun ne iş yaptığını bilmiyor. "Babacıklarının ne kadar absürd ve komik bir iş yaptığını onlara nasıl açıklayacağımı düşünüyorum."

Dornan'a, Grinin Elli Tonu'ndaki rol arkadaşı Dakota Johnson ile pek anlaşamadığı yönünde çıkan dedikoduları sormak istiyorum. 2015'te ilk film vizyona girdiğinde sektörde pek anlaşamadıkları yönünde söylentiler vardı ve basın konferansına katılan bir gazetecinin anlattığına göre ikili 'mahkemenin organize ettiği bir çift terapisinde' gibi duruyorlarmış. Ama Dornan lafı ağzıma tıkıyor ve ısrarcı bir şekilde "Dakota ve ben birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Çok iyi arkadaşız," diyor. "[Seks sahnelerinin] absürdlüğüne bile gülebiliyoruz," diyerek arkadaşlıklarının ne denli iyi olduğunu da ekliyor.

Çeviriler için Jamie Dornan Turkey'e teşekkürler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder