Sabah - E.L. James'in dünya çapındaki çok satanlar kitabından uyarlanan film
serisinin ilk filmi 'Grinin Elli Tonu', 2015 yılında sinemaseverlerle
buluşmuştu. Serinin merakla beklenen devam halkası 'Karanlığın Elli
Tonu'nu, filmin yıldızı Dakota Johnson'la konuştuk...
'Grinin Elli Tonu' filminin sonunda 'Anastasia Steele'in 'Christian
Grey'i nasıl terk ettiğini ve hayatının kontrolünü eline aldığını
görüyoruz. Devam filmi 'Karanlığın Elli Tonu'nda neler yaşıyor?
Dakota: 'Karanlığın Elli Tonu', 'Anastasia'nın ilk filmin sonunda 'Christian'ı terk etmesinden sonra başlıyor. Kalbi kırık, acı çekiyor ve şaşkın ama yine de 'Christian'a karşı duyduğu derin sevgiyi ve özlemi hissediyor. İkinci film boyunca 'Anastasia'nın 'Christian'a karşı olan duygularını
kabullendiğini ve bu duyguları kendi içinde tam olarak ve özgürce
yaşamasına izin verme cesaretini sergiliyor. İkisi ilişkilerine bir şans
daha vermeye karar veriyorlar. Ama daha çok 'Anastasia'nın şartlarıyla.
Peki, 'Christian' ile 'Anastasia' arasındaki ilişki nasıl gelişiyor?
Bu hikayenin ayartıcı yanı, bu insanların birbirini her şeyden daha çok
sevmesinde ve bu sevgiyi korumak için ne gerekiyorsa yapacak olmalarında
yatıyor. Bu acımasız bağ; karakterleri, bir anlamda ikisini de ilişki kurulabilecek ve hassas olacak şekilde yıkıyor. Çünkü artık istedikleri şeyin birlikte olmak olduğuna karar verdiler ve
ilişkilerinin gelişmesi ve derinleşmesi için daha fazla alan var.
Canlandırdığın karakterle ilgili hoşuna giden şeyler neler?
'Anastasia'nın genç bir kadın olarak hem duygusal, hem de diğer açıdan
yaşadığı gelişim benim için enteresan. Ama beni asıl etkileyen, içinde
yan yana yatan cesaret ve doğruluk oldu. Kendini keşfedecek kadar cesur
ve kendisine karşı tutkulu ve özgüvenli.
KARMAŞIK VE BÜYÜLEYİCİ
'Christian', oldukça karmaşık ve gizemli bir adam. Bu onu, canlandırması ilginç bir karakter yapıyor olmalı.
Tabii ki psikolojik açıdan sadist biri, karmaşık ve büyüleyici. Bir
oyuncunun bunu mantıksal ve duygusal yönden ayrıştırma sürecinin oldukça
hoş olduğunu tahmin ediyorum.
İkinci filmde onunla ilgili daha neler öğreneceğiz?
İkinci filmde 'Christian'ın geçmişinde gerçekte neler olduğunu keşfedeceksiniz. Özellikle de çocukluğunda. Çocukken suistimal ve ihmal edildiğini ve terk edilme ve güven sorunlarının nedenlerini öğreneceğiz. Ayrıca ikinci filmde 'Christian'ın daha yumuşak, daha açık bir yanını
göreceksiniz. Şartlar, mizahi yönünün ve karakterinin parıldaması için
biraz daha alan sağlıyor.
'Karanlığın Elli Tonu'nda tanışacağımız yeni karakterlerden bahsedebilir misiniz?
Devam filminde birçok karakter ortaya çıkıyor. Birçoğu da 'Christian'ın geçmişinden ve ona karşı bir tür intikam duyan kişiler.
'Christian'ın geçmişinden gelen, 'Grinin Elli Tonu'nda adı geçen 'Elena Lincoln'ü canlandıran Kim Basinger'la çalışmak nasıldı?
Kim Basinger'la çalışmak son derece zevkliydi. Çok yetenekli, kendine
özgü ve kesinlikle nefes kesici. Benim narsist hayal dünyamda bu
tesadüf; bir tür başlangıç töreni, bir tür şövalyelik verme ya da
meşaleyi devretmek gibi.
BELLA HAZIR CEVAP BİRİSİDİR
'Leila Williams'ı canlandıran Bella Heathcote hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bella harika bir kadın ve oyuncu. Çok iyi, açık ve hazır cevap biri. Bu
da çalışma ortamını kolay ve rahat yapıyor. Bence 'Leila' karakterine
bir ağırlık ve hoşluk kattı.
Peki ya 'Jack Hyde'ı canlandıran Eric Johnson nasıldı?
Eric, son derece yetenekli bir oyuncu. İnandırıcı ve abartılı olmayan
bir performansla inanılmaz sempatik ve tehlikeli derecede ürkütücü
olmayı başarabildi.
İlk filmin tonuna bakınca 'Karanlığın Elli Tonu'nda mizah var mı?
Ben çoğunlukla geleneksel olarak komik olmayan durumlarda mizah bulurum.
Hayatta benim için sahte bir başa çıkma-saptırma mekanizması olmuştur.
Bunu işime taşımanın da bazen etkili olduğunu gördüm. İkinci filmin
hikayesinde bulduğum mizahın beyaz perdeye yansıdığını ve insanları
filmin yoğun ve bazen de fantastik içeriğinden biraz rahatlatacağını
umuyorum.
CİDDİ İNSANLARI SIKICI BULURUM
Sizce kendini fazla ciddiye almamak ve kendine gülebilmek önemli midir?
Fazla ciddi insanları gerçekten sıkıcı buluyorum.
'Grinin Elli Tonu'nun başarısından sonra karakteri yeniden canlandırma deneyimi nasıldı?
İlkinde o kadar çok kişi tarafından sevilen bir hikayeyi aktarmanın
yarattığı baskı çok büyüktü. Göz korkutucu bir boyuttaydı. İkinci filmin
kolay olduğunu söylemeyeceğim. Daha önce bir karaktere veya bir ekibe
geri döndüğüm olmamıştı. Sanki bir kampa tekrar dönmek gibiydi.
Karakterleri ve içeriği nasıl yönlendireceğimizi biliyorduk. Şu ana
kadar karakterin örgüsünü takip etmek eğitici ve keyifli bir deneyimdi.
'Anastasia', 'Karanlığın Elli Tonu'nda daha yetkili ve bu günümüzde
sinemadaki kadın karakterlerde daha çok gördüğümüz bir özellik. Bu özelliği beyaz perdeye getirebildiğiniz için gurur duyuyor musunuz?
Bunun şu anda sinemanın en önemli özelliği olduğunu düşünüyorum.
Hikayeler ve filmler insanlara ulaşmak, onları bilgilendirmek ve
etkilemek için yapılırlar. Odağın bir kısmını kadınları kendi
değerlerini bilmek ve kendilerini savunmak, kendilerini yeterli ve
desteklenmiş hissetmek konusunda yetkilendirmeye kaydırabilirsek bence
bir fark yaratmaya başlayabiliriz. Özellikle de mevcut siyasi ve sosyal şartlarımız altında.
Performansınızın genç kadınlara hayatlarının kontrolünü ellerine almaları konusunda ilham verdiğini bilmek nasıl bir duygu?
Nihayetinde ben sadece yapmayı sevdiğim işi yapıyorum ve bu işin başka
biri üzerinde herhangi bir olumlu etkisi olduğu gerçeği gerçekten bir
onur.
FİLMİN ÖZÜ GÜZEL VE ZAMANSIZ BİR AŞK
Jamie Dornan'la beyazperdedeki kimyanız olağanüstüydü. Normalde nasıl anlaşırsınız?
İlk filmde yakınlık unsurundan dolayı çok güvenli ve koruyucu bir ortam
yaratmıştık. Neyse ki sonra gerçekten iyi arkadaş olduk. Bu kadar iyi
anlaştığımız için gerçekten çok şanslıyız. Çünkü aksi takdirde tam bir
kabus olurdu. Bu sefer altı aylık bir çekim oldu ve sahnelerin çoğu
'Christian' ve 'Anastasia' arasındaydı. Bu birlikte geçirmek için uzun bir zaman ve biz o zamanı destekleyici ve arkadaşça bir şekilde geçirebildik. ka ynak kitap
Sizce onu 'Christian Grey' rolü için doğru oyuncu yapan nedir?
Bence Jamie'nin karakter için gerçekten gerekli olan bir durgunluğu var. Çok zeki ve esprili ve acılara dayanıklı gibi olan görünüşünün altındaki bu katmanlar performansı zenginleştiriyor.
James Foley gibi bir yönetmen size göre filme neler kattı?
James çok işbirlikçi bir yönetmen ve gerçekten yetenekli bir grup insanı
bir araya getirdi. Filmin özellikle gerilim yönüne hassas ayarlamalar
yapma konusunda çok yetenekli, ki bence bu hikayeyi yüceltiyor.
Role hazırlanmak için E.L James'in çok satan romanlarından oluşan kaynaklara başvurdunuz mu?
Çekimlere başlamadan önce karakterleri ve genel olarak ortamı yeniden tanımak için tüm kitaplara başvurdum.
Sizce bu kitaplar ve filmler tüm dünyada neden bu kadar popüler?
Filmin özü güzel ve zamansız bir aşk hikayesini anlatıyor. Bence bu gerçekten çok etkileyici.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder