29 Ocak 2015 Perşembe

Dakota Johnson'ın XL Semanal İspanya Dergisi Röportajı (Şubat 2015)

"Hollywood'un insanlara ne kadar zarar verebildiğine kendi ailemde şahit oldum."

"[Önümüzdeki on yıl içerisinde] kendimi bu işten keyif alan insanlarla film çekerken görebiliyorum. En büyük hayalim ise Nashville'de bir at çiftliğimin olması."

"Sosyal medyadan uzak duruyorum ve normal, basit bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Vakit buldukça arkadaşlarımda zaman geçirmekten keyif alıyorum. Fazlasıyla basit bir hayat en sevdiğim şey."

"Bazı insanlar [Grinin Elli Tonu'nu] sevecek bazıları sevmeyecek. Ama vizyona girecek başka filmlerim de var, yani hayatım sadece buna bağlı değil."

"Ben bir feministim; kadın ve erkeklerin eşit statüde olmasına inanıyorum, tam da bu yüzden insanların bu filme/kitaba kadın düşmanı demesi beni çok şaşırtıyor. İnsanların neden böyle düşündüklerini anlayabiliyorum çünkü Chrtistian, Ana'yı kontrol ediyor ama [Ana] asla yapmak istemediği bir şeyi yapmak zorunda kalmıyor."

"Bence [BDSM] bir ilişkiye yeni ve farklı bir bakış açısı getiriyor. [Grinin Elli Tonu'nun] çekimlerinden önce bu kültür hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama günümüzde nasıl karşılandığının farkındaydım. Bence gayet sağlıklı bir olay. Birbirini deli gibi isteyen iki kişiyi anlatıyoruz. [Christian], Ana'dan yararlanmıyor, [Ana] cinsellik konusunda kendi kararlarını kendi veriyor. Bence o, akıllı ve zarif bir kadın ve kendi bedeniyle ne yapamk istiyorsa onu yapmayı hak ediyor."



"[Çekimler sırasında] fiziksel ve duygusal olarak çıplak olmam, hem bedenimi hem ruhumu ortaya koymam gerekiyordu. Duygusal açıdan savunmasız, fiziksel açıdan korunmasız hissediyordum. [Rolü kabul etmek] oldukça zor bir karardı ama en başından beri bu proje beni kendine çekmişti... sanırım sizi en çok korkutan işleri yapmanız önemli.

"[Ailesi; Melanie, Don & Antonio] bana bir sürü tavsiyeler verdiler ama kendi kararlarımı kendim vermem konusunda da beni rahat bıraktılar."

"[Seks sahneleri konusunda] seksi olan hiçbir şey yok, daha çok koreografiye dayalı bir şey. Sam, bu konuda güvenli ve samimi bir set ortamı yaratarak müthiş bir iş çıkardı. Rahatsız edici ve garip değildi diyemeyeceğim çünkü öyleydi. Yani demek istediğin, etrafınız mikrofon tutan insanlarla çevriliyken bu çok zor."


*Çeviri blogumuza aittir.
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder