-Christian Grey’i kimin canlandıracağı konusunda büyük bir çekişme yaşandı. Rolü nasıl aldın?
Jamie:
Olaylar sırasıyla şöyle oldu; biraz garip çünkü en başından beri beni
istiyorlardı ama başka birini seçtiler ve sonra aniden beni tekrar
istediler. Sanırım Universal, Focus, ve Sam’e göre rol için doğru kişi
bendim ve sonunda beni seçtiler.
-Ama sence neden sonunda seni seçmiş olabilirler?
Jamie:
Bu soruyu kibirden arınarak cevaplamak zor. Sanırım seçmeler sırasında
en iyisi olarak beni beğenmiş olabilirler… Bilemiyorum, bu onların
kararıydı bu yüzden bunu onlara soracaksınız.
-Jamie’den Christian’a dönüşümünü nasıl sağladın?
Jamie:
Oynadığınız rollerde aranızda daima bir bağ olması gerek ve onun
(Christian) hakkında kullanabileceğim çok fazla bakış açısı vardı.
Bilemiyorum, sadece şunu söyleyebilirim ki karakterin kafamdaki
portresini elimden gelenin en iyisini yaparak doğru bir şekilde
canlandırmaya çalıştım. Sanırım Grey yanlış anlaşılmış bir adam, doğrusu
kimsenin onu gerçekten tanıdığını düşünmüyorum çünkü duygularını dışa
vurmuyor... Gerçekten özel biri, bir süper kahramanın özelliklerini
taşıyor ve sahip olduğu bu güç herkesin başarabileceği bir şey değil.
Sadece bazı insanlar tarafından tanınan ve sadece birkaç resmi bulunan,
çok gizemli bir adam. Tam bir muamma ve çok sorunlu bir adam, gerçek
anlamda hiç mutlu olduğunu sanmıyorum. Onu canlandırırken tüm bu şeylere
odaklandım çünkü işimin bir parçası olarak keşfetmeyi seviyorum. Çok
karmaşık bir karakter; zor zamanlarla baş edebilmek için günlük hayatın
detaylarını belirli bir düzen içinde yapması gerekiyor, her şeyi kontrol
altına alma ihtiyacı duyuyor ve bunu yapmadığında rahatsız hissediyor.
-Film projesinden önce kitapları okumuş muydun?
Jamie: Doğrusu hayır. Grey’i oynayan kişi ben olabilirim fikri ortaya çıktıktan sonra okudum.
-Anastasia hakkında ne düşünüyorsun? 21. Yüzyılda yaşayan bir kadın için sence de çok masum değil mi?
Jamie:
Sanırım Grey onun masumluğuna kapılıyor çünkü 23 yaşında bir kadının
bakire olması, hayata karşı masum ve içten bir bakış açısına sahip
olması ona inanılmaz geliyor. Bu özellikler onu (Anastasia'yı) nihayet
itaatkar rolünde mükkemmele uygun kılıyor. Bence Grey, kimse daha önce
ona Ana’nın hissettirdiği gibi duygular yaşatmadığı için aşık oluyor.
Öyle ki bu ilişkinin yürümesi için kurallarını yıkıyor ve sonuç olarak
pek çok konuda kendi yönetmelerinden vazgeçiyor. Bence Ana, Grey’i
altüst ediyor.
-Böyle bir hikayenin gerçek hayatta olabileceğini düşünüyor musun?
Jamie:
Bence bu hikaye hayalgücüne ait, yani gerçek hayatta Christian Grey
gibi birini tanımıyorsunuz değil mi? Bana göre bu yüzden insanlar onu
sevdi ve bu yüzden bağ kurmanın çok zor olduğu bir karakter demekte
ısrarlıyım. Çünkü o ulaşılamaz biri ve onu tanımak imkansız. Onu bir
nevi Bruce Wayne gibi görüyorum: bir adamın yapabileceği şeylerin
abartılmış bir örneği ama gerçek hayatta yok. Bu yüzden bence inanılması
güç bir hikaye olması iyi bir şey.
-İyi seks mi önce gelir yoksa doğru aşk mı?
Jamie:
İkincisine sahipseniz o zaman birincisi de kendiliğinden gelir. Evet
bence kesinlikle ilk olarak doğru aşka sahip olmak gerekli.
Çeviri: JamieDornanTR
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder